-->

26 Ocak 2010 Salı

8 Aşkın Hiçbir Sıfata ve Tamlamaya İhtiyacı Yoktur!

Nihayet okuduğum kitabı bitirdim.Aslında uzun bir süre olmadı.2-3 hafta kadar bir süre oldu sanırım.Napalım canım hem iş, hem kurs, hem sınava hazırlanmakla ancak bu kadar oluyor :)

Aslında dönem içinde kitap okumaya pek fırsat bulamam.Genelde beğendiğim kitapları alıp depolar, yarı yıl tatilinde ya da yazın okurum.Boş vaktimi değerlendirmiş olurum.Can sıkıntısına fırsat kalmaz :)

Bu kitap hakkında çok kişiden çok yorum duydum.Genelde beğenilmişti.Ben de merak edip aldım.

Aslında öyle ismine falan aldanıp da sadece bir "Aşk" romanı sanmayın.Bu öyle bir roman ki içinde hem dünyevi hem ilahi hem de iki sufinin birbirine olan aşkı var.




Öyle her kitabı beğenen bir insan değilim.Elime aldığım bir kitaptan, eğer bir oturuşta en az 100 sayfa okuyabiliyorsam o kitabı beğenmişim demektir :) Bu kitabı da severek ve beğenerek okudum.

Kitapta Ella adında bir kadının inanmadığı "Aşk"ı bulması anlatılıyor.Ayrıca Tebrizli Şems ile Mevlana Celaleddin Rumi'nin aşkı da kitapta yer alıyor.Aslında bir taraftan Ella'nın hayatı anlatılırken diğer taraftan da 13. y.y.da Şems ile Rumi'nin arasında geçenler o zamanki şahısların gözüyle anlatılıyor.

Mevlana'nın hayatını hep merak etmiştim ama bu kitabı okuduktan sonra merakım kat kat arttı.Ayrıca buna Tebrizli Şems (Şems-i Tebrizi) de dahil.İkisi de çok farklı ve önemli insanlar.Bu güzel şiirlerin, sözlerin nasıl ortaya çıktığını da okumak ayrı bir güzellikti benim için.

Kitapta aşkla ilgili birçok kelime ve söz geçiyor.Benim hoşuma giden şu kısmıydı:

"Aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır...
 Aşk'ın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.
 ...
 Ya ortasındasındır, merkezinde ya da dışındasındır, hasretinde."

Gerçekten de herkesin kendine göre bir aşkı vardır.Tanım yapmaya kalksan binlerce, milyonlarca tanım ortaya çıkabilir.Ama önemli olan o güzel duyguya hayatında bir defa sahip olabilmektir...

(¯`v´¯)
`*.¸.*´
¸.•´¸.•*¨) ¸.•*¨)
(¸.•´ (¸.•´ .•´ ¸¸.•¨¯`•. Pin It

7 Kalpli Panolar

Duvar tasarımlarını sevdiğim için karşıma böyle farklı bir tasarım çıkınca paylaşmak istedim.Kağıtlar kesilerek bu şekilde panolar oluşturulmuş.İster tek tek ister birden fazla kullanarak bir tasarım oluşturulabilir.Bence yapımı basit ve bizler de evlerimizde uygulayabiliriz.




















(¯`v´¯)
`*.¸.*´
¸.•´¸.•*¨) ¸.•*¨)
(¸.•´ (¸.•´ .•´ ¸¸.•¨¯`•. Pin It

24 Ocak 2010 Pazar

1 Şık ve Güzel Bir Toka Yapalım



Bu tokayı çok beğendim.Hem yapımı kolay hem de görüntüsü çok güzel.Kurdele,tül, yapay yaprak ve tüy kullanılarak yapılmış.Duruşu çok hoşuma gitti.Mutlaka ben de kendime bir tane yapıcam.


Malzemeler





Yapılış Aşamaları









(¯`v´¯)
`*.¸.*´
¸.•´¸.•*¨) ¸.•*¨)
(¸.•´ (¸.•´ .•´ ¸¸.•¨¯`•. Pin It

23 Ocak 2010 Cumartesi

6 Anne ve Baba Olmak(Cennetimden Bakarken-The Lovely Bones)

Geçenlerde henüz Türkiye'de vizyona girmemiş bir film izleyeceğimi söylemiştim.Aslında filmi geçen hafta sonu izledim ama yazmaya vaktim olmadı.Not girişi, karneler derken son bir hafta bunlarla uğraşmakla geçti.

Haberlerde e-okul sisteminin çöktüğü, karnelerin verilemeceği gösteriliyordu.Ama müdürümüz işini çok iyi yapan bir insandır.Gece 3'e kadar uğraşmış ve karneleri çıkarmış.Çocuklara karneleri tam gününde dağıtıldı.Hem karne heyecanı hem de kar yağmaya başlayınca çocuklar sevinç yumağına dönüştüler :))

Okulumuz pilot okul olduğu için dün bir de karne vermek için belediye başkanı okulumuza geldi.Başkan öğretmenler odasında bizimle sohbet ederken çığlıklar duyulmaya başlandı.Bir baktık ki kar yağıyor.Bu çocukların sevinçlerini yaşaması bir başka :)

Neyse konumuza dönelim :)





Dediğim gibi filmi geçen hafta sonu, kuzenimle birlikte izledik.Film dram- fantastik-romantik-korku- gerilim türlerinde bir film.Bir kitaptan filme uyarlanmış.Kitap da yine aynı isimle Alice Sebold tarafından yazılmış.




Bir kızın öldürüldükten sonra cennetle dünya arasında kalması sırasında yaşadıkları ve o öldükten sonra neler yaşadığı anlatılıyor.

Filmi izlerken insanın boğazında bir şeyler düğümleniyor.Özellikle anne ve babalar için izlenmesi zor bir film olacaktır.





Hangi anne baba için çocuğunun öldürüldüğünü kabullenmek kolay olabilir ki!Filmde Susie öldükten sonra ailesi yıkılma aşamasına geliyor.Babası cinayeti aydınlatmak için elinden geleni yapıyor.Hatta sağlığını bile kaybediyor.



Anne-baba olmak zordur.Onlar evlatları için her şeyi yaparlar.Her şeyin en iyisi olsun isterler.Canlarından can vermek isterler.Gerekirse canlarını onlar için feda ederler.Ama gün gelip de onların en değerli varlıkları ellerinden kayıp gidince ne hale geldiklerini görmek acı verici.




Filmde baş karakter Susie öldürüldükten kendi cennetinde yaşıyor ve oradan dünyayı izliyor.Ailesinin onu arayışlarını, katilinin ipuçlarını yok edişini, sevgilisinin o öldükten sonra neler yaşadığını izliyor.Bir tarafı dünyayı izlerken bir taraftan da cennetteki yaşama alışmaya çalışıyor.



Filmde bir cennet oluşturulmuş ve farklı görsel öğeler var.Görüntüler güzel ve filme farklı bir boyut kazandırıyor.



Güzel ve farklı bir film.İzlerken sonunda neler olacak diye merak ediyorsunuz.İzlemenizi tavsiye ederim.

(¯`v´¯)
`*.¸.*´
¸.•´¸.•*¨) ¸.•*¨)
(¸.•´ (¸.•´ .•´ ¸¸.•¨¯`•. Pin It

1 Kurdeleden Avize Yapımı

Bu abajura bayıldım.Hem yapımı kolay hem de çok şık duruyor.Parti, davet süslemeleri ya da evimizde kullanmak için yapılabilir.

Kurdeleler ve küçük süsler kullanılarak yapılmış.Bizler de istediğimizde renkler ve süslerde kendimize göre bir abajur yapabiliriz.Mesela benim aklıma üst kısımlara dantel ya da sutaşı eklemek geldi :) Böyle de daha farklı ve cici bir şey ortaya çıkabilir :)





Yapılış Aşamaları









(¯`v´¯)
`*.¸.*´
¸.•´¸.•*¨) ¸.•*¨)
(¸.•´ (¸.•´ .•´ ¸¸.•¨¯`•. Pin It

2 Aile Ağacı Yapalım

Bu benim çok hoşuma gitti.Dekor olarak evimizin bir köşesinde çok hoş durabilecek bir obje.Hem eski fotoğrafları bir araya toplamış oluruz hem de evimize değişik bir görüntü kazandırabiliriz.

Kuru ağaç dalları üzerine fotoğraflar süslenerek asılmış ve çok güzel olmuş.




Yapılış Aşamaları











(¯`v´¯)
`*.¸.*´
¸.•´¸.•*¨) ¸.•*¨)
(¸.•´ (¸.•´ .•´ ¸¸.•¨¯`•. Pin It

0 Süsten Kafesli Kuş Yapımı



Kuş severler için güzel fikir.Belki kuş alıp besleyemiyor olabilirsiniz ama odanızda kuş olsun istiyorsanız bunu yaparak odanızı kuşlarla süsleyebilirsiniz.





Yapılış Aşamaları Resimlerle Anlatılmış














(¯`v´¯)
`*.¸.*´
¸.•´¸.•*¨) ¸.•*¨)
(¸.•´ (¸.•´ .•´ ¸¸.•¨¯`•. Pin It

19 Ocak 2010 Salı

3 Pembe Boncuk Bileklik ve Mavili Broş



Ne zamandır takı yapmıyordum kendime.Geçenlerde gittim biraz takı malzemeleri aldım.Hepsinden bir şeyler yapamadım pek duruyo öyle.Evde önceden yaptığım pembe boncuklardan oluşan bir bileklik vardı o boncuklardan farklı bir şey yapmak istedim.Pembe büyük boncuklar ve küçük boncukları kullanarak bu bilekliği yaptım.Misina, boncuklar ve takı aparatları kullandım.Birbirinin içinden geçirilerek yapılan bir bileklik modeli.

Bu aralar bu tür bileklik ve kolyeler hoşuma gidiyor.Zaten yapımı da çok basit.Bunun siyahını da istiyorum.Boncuklar aldım onun için de, duruyor bakalım ne zaman yaparım kimbilir :)





Bir de ne zamandır kendime mavi tonlarında bir broş yapmak istiyordum.Şöyle boncuklu, zincirli bir şey olsun istedim.Zincirliler çok hoşuma gidiyor.Ayrı bir hava katıyor broşa.Elimde olan boncukları ve aparatları kullandım, ortaya böyle bir şey çıktı.Bayağı da sevdim ben bunu :) Öyle abartılı şeyleri pek seven biri değilim.Genelde sade olanları tercih ederim.Broşum da istediğim gibi sade oldu.



(¯`v´¯)
`*.¸.*´
¸.•´¸.•*¨) ¸.•*¨)
(¸.•´ (¸.•´ .•´ ¸¸.•¨¯`•. Pin It

16 Ocak 2010 Cumartesi

2 Sahte Nişanlım (My Fake Fiance)



Melissa Joan Hart'ı Sabrina dizisinden beri çok severim.Genç kızların hayranlıkla izlediği şimdilerde ikon denilen tabirlerden biriydi o zamanlar bizim için :)) Şu an bakıldığında pek de öyle sayılmaz :) Ama hala severim kendisini, filmlerini.Her filmi sade, güzel, şeker tadında filmlerdir.





Dün de tesadüfen filmlere bakarken 2009 yapımı Sahte Nişanlım isimli filmini gördüm.Hemen izledim.Güzel bir filmdi.Orta dereceli bir film.Yine romantik-komedi tarzında, ailece izlenebilecek bir film.



Yaşı geçmiş olmasına rağmen evlenmemiş, hatta kız kardeşi kendisinden önce evlendiği için onunla görüşmeyen, ailesi tarafından evlilik baskısı gören bir kız ile kumar oynayarak borç batağına girmiş, bir mafya tarafından tehdit edilen bir adamın hikayesi.Ortak arkadaşlarının düğününde planlanarak bir araya getiriliyorlar ve olaylar ardı arkasına sıralanıyor.Hoş, güzel, boş zamanlarda izlenebilecek bir film.Romantik film sevenler için tavsiye ederim.




Ayrıca Türkiye'de henüz vizyona girmemiş bir filmin tanıtımını gördüm.Bu film de bi kitaptan uyarlama.Çok beğenilen bir film.Konusu da değişik.Filmi çok merak ediyorum.Fantastik-Dram tarzında bir filmmiş.Bugün ya da yarın izleyip düşüncelerimi paylaşırım.

(¯`v´¯)
`*.¸.*´
¸.•´¸.•*¨) ¸.•*¨)
(¸.•´ (¸.•´ .•´ ¸¸.•¨¯`•. Pin It

14 Ocak 2010 Perşembe

3 Dostluk Bildirimi



Sevgili Cecilia bloglar arası dolaşan dostluk bildiriminde bana da yer vermiş.Kendisine buradan da teşekkür ediyorum.Ben de bu bildirimi bloğumu takip eden herkese gönderiyorum.

Konuyla ilgili bir yazı değil de güzel bir hikaye paylaşmak istiyorum.

"GERÇEK DOSTLUK BÖYLE OLUR




Çok samimi iki dost ve arkadaşlardı. Fakat bir tanesi çok kurnaz atılgan ve hareketli, diğeri ise çok saf, dürüst ve sessizdi. Bir gün kurnaz olan arkadaş , diğer arkadaşın yanına giderek işlerinin bozulduğunu söyler ve kendisinden para ister. Samimi dostu onu hiç kırmaz ve elindeki bütün parayı arkadaşına verir. Arkadaşı bu parayla işlerini düzeltir. Bir süre sonra kurnaz olan yine arkadaşının yanına gider ve arkadaşının evlenmek üzere olduğu nişanlısını çok beğendiğini ve kendisine vermesini ister. Arkadaşı çok şaşırır, ne diyeceğini bilemez.Fakat aralarında o kadar kuvvetli bir sevgi vardır ki arkadaşına hayır diyemez, nişanlısını arkadaşına verir.



Zaman içinde Saf olanın işleri bozulur ve birden arkadaşı aklına gelir

ben ona sıkıştığında iyilik yapmıştım diyerek arkadaşının iş yerine gider ve kendisine çalışması için iş vermesini ister. Arkadaşı ona iş vermez. Bizimki pişmanlık ve üzüntü içinde geri döner ama yinede arkadaşına kızamaz. Bir gün sokakta dolaşırken yanına hasta ve yaşlı bir adam yaklaşır. Fakir olduğu için ilaç alamadığını söyler. Bizimki yaşlı adamcağıza acır, istediği ilaçları alır ve adamcağıza verir. Kısa bir süre sonra yaşlı adamın öldüğünü duyar. Yaşlı adam çok zengindir ve bütün mirasını kendisine bırakmıştır.



Saf adam artık zengindir. Biraz da sevdiği dostuna olan kırgınlığıyla dostunun iş yerinin karşısında bir ev alır ve oraya yerleşir. Bir gün evinin kapısını dilenci bir kadın çalar. Yaşlı kadın çok aç olduğunu, kendisine yemek vermesini ister.
Bizim saf hiç düşünmeden kadını içeri alır karnını doyurur, Kimsesi olmadığını

öğrendiği kadına; Kendisinin de yanlız olduğunu söyler ve bu evde birlikte

yaşıyalım sen evin işlerini ve yemekleri yaparsın der, yaşlı kadın hiç

düşünmeden kabul eder. Bir süre sonra yaşlı kadın bizimkine, kendine

uygun bir kız bulup evlenmesini söyler. Bizimki böyle bir kızı nasıl

bulacağını, kendisinin tanıdığı olmadığını söyler.Yaşlı kadın ona uygun bir

kız tanıdığını ve kendisiyle görüştürebileceğini söyler. Görüşmeler

sonucunda evlenmeye karar verilir ve düğün davetiyeleri basılır. Bizimkisi

kırgın olduğu halde çok samimi dostunu yinede unutamamıştır. Biraz da

geldiği konumu görmesi açısından samimi arkadaşına da davetiye gönderir .

Düğün günü gelir çatar. Saf adam düğün salonunda bir şeyler söylemek

isteğiyle mikrafonu alır ve başlar yaşadıklarını anlatmaya; Eskiden çok

sevdiğim bir dostum vardı. Bir gün işleri bozulunca benden borç para istedi elimdeki bütün parayı verdim. Evlenmek üzere olduğum nişanlımı çok beğendiğini söyleyerek benden istedi. Çok üzülerek onu da kendisine verdim . Çünkü biz gerçek dosttuk onun üzülmesini istemedim. işlerim bozulduğunda onun fabrikasına gittim ve çalışmak için kendisinden iş istedim. Bana iş vermedi. çok üzüldüm, ama yinede arkadaşıma kızmıyorum .çünkü biz gerçek dosttuk. Bu konuşma üzerine kurnaz olan arkadaşı daha

fazla dayanamaz mikrofonu eline alır ve başlar konuşmaya;

Benim de bir zamanlar çok sevdiğim bir dostum vardı.

İşlerim bozulduğunda kendisinden para istedim, bütün parasını bana verdi.

Sonra ondan nişanlısını istedim, üzülerek nişanlısını da verdi. Nişanlısını

istememin nedeni o kadının arkadaşıma layık olmamasıydı (Hayat kadınıydı)

Kendisi çok saf olduğu için arkadaşımı o kadından bu

şekilde kurtardım.İşleri bozulduğunda gelip benden iş

istedi, Arkadaşımı kendi emrimde çalıştıramazdım, o yüzden iş vermedim.

Günün birinde karşılaştığı yaşlı adam benim babamdı. Babam ölmek

üzereydi, onu arkadaşımın yanına ben gönderdim ve mirasını ona ben bıraktırdım. Evine gelen dilenci kadın benim annemdi.Ona bakıp iyi yaşamasını sağlamak için gönderdim. Şu anda evlenmekte olduğu kız de benim kız kardeşim. Onu arkadaşımla evlenmesine ben ikna ettim. Değerli misafirler, işte biz böyle dostuz. "



Dostlukla ve Sevgiyle kalın.



Hikaye alıntıdır.


KURALLAR:


- Dostluğumuzu ilan etmek için bir yazı yaz ve on arkadaş seç.

((Onların bloglarını ziyaret et ve bilgi ver))

- Her bir kişi on kişi seçmelidir.

- Ödül yok, mühür yok. Sadece sevgimizin samimi bildirimi var.
 
 
(¯`v´¯)
`*.¸.*
¸.•´¸.•*¨) ¸.•*¨)
(¸.•´ (¸.•´ .•´ ¸¸.•¨¯`•. Pin It

13 Ocak 2010 Çarşamba

3 "...Samanyolu..."

Son zamanlarda kitaplardan uyarlanan diziler moda oldu.Aslında güzel de oldu.Zaten beğenilen romanlar bunlar.Mesela Aşk-ı Memnu'yu biz üniversitede dersimizde işlemiştik.Ders olarak işlenen bir konunun dizi halini izlemek güzel.Ama bazılarında biraz fazla abartı var.Uzatmak adına gereksizce aynı olaylar tekrarlanıp duruyor.Bence tadında bırakılmalı.

Atv'de yayınlanmaya başlayan Samanyolu da Kerime Nadir'in aynı isimli romanından uyarlama.Açıkçası romanı okumamıştım.Eğer fırsat bulursam okumayı düşünüyorum.Başrol oyuncuları Özcan Deniz ve Vildan Atasever.




İlk olarak dizi çıkmadan önce tanıtım fragmanları gösterildiğinde pek iyi bir şey beklemiyordum.Özcan Deniz ve Vildan Atasever'in iyi bir ikili olacağını düşünmemiştim.Ama ilk bölümden itibaren dizinin tutkunu oldum diyebilirim.Gerçekten ikisi de iyi oynuyorlar.Dizide birbirine aşık iki insanı canlandırıyorlar ve gerçekten aşıkmışcasına bakışları var.Bu yönden oyunculuklarını beğendim.

Diziyi takip edenler var mı bilmiyorum ama dün akşamki dans sahnesini çok beğendim.Orada söylenen sözler ve müzik...Bayıldım diyebilirim :)

Özellikle müziğe bayıldım."Samanyolu" isimli hepimizin sevdiği o meşhur şarkının yeni bir düzenlemesini yapmışlar.Dans sahnesiyle birlikte müzik daha da çok hoşuma gitti.Şu an internet üzerine pek yaygın değil ama birkaç hafta içinde yayılır diye düşünüyorum, yani arayıp bulma açısından :))

Belki herkese çok güzel gelmeyebilir ama ben öyle kıyıda köşede kalmış müzikleri severim.Öyle her yerde çalan müzikleri şarkıları pek sevmem.Zaten bir müziği ya da şarkıyı beğenirsem sürekli onu dinlerim.Günlerce haftalarca...Daha sonra her yerde çalmaya başlayınca sıkılırım ondan.Uzunca bir süre dinlemem.Yani 2 gündür de bu müziğe takılmış durumdayım :)

Müziği ve dans sahnesini merak edenler için Youtube'dan o kısmın geçtiği bölümü ekliyorum.



(¯`v´¯)
`*.¸.*´
¸.•´¸.•*¨) ¸.•*¨)
(¸.•´ (¸.•´ .•´ ¸¸.•¨¯`•. Pin It

12 Ocak 2010 Salı

4 Sadece Beklemek...(Zaman Yolcusunun Karısı)

Uzun zamandır yazamıyordum malum hem iş hem de kurs nedeniyle.Bu yıl böyle geçecek mecbur.Fırsat buldukça ve yazmaya değer birşeyler oldukça yazacağım.

Bu arada blogumda biraz değişiklik yaptım.Benim ekranım küçük olduğu için normal gibi görünüyordu ama 17 inçlik bir ekranda baktım görüntü çok kötü.Arka planı düzelttim biraz.Görüntü biraz büyüdü ama ben bloglarda küçük resimleri pek sevmiyorum.Göze hitap etsin istiyorum biraz.Umarım iyi olmuştur.

Geçenlerde tesadüfen bir film izledim.Yazılarımda fark ettiyseniz romantik filmleri çok seviyorum : ) Genelde film izlerken ya komedi ya da romantik film izlerim.Bunların dışında izlediğim çok nadirdir.Çok özel bir yapım olursa izlerim.Testere ve Avatar gibi.




Zaman Yolcusunun Karısı romantik-dram tarzında çok güzel bir film.Afişine ve film hakkında yapılan yorumlara bakarak filmi izledim.İyi ki de izlemişim.

Genelde filmleri yorumlara bakarak izlerim.Eğer çok yorum yapılmışsa mutlaka güzel bir filmdir diye düşünürüm tabi aksi çıkanlar da oluyor bazen :))





Filmde zamanda yolculuk yapan bir kişi var.Devamlı farklı zamanlara gidip geliyor.Bu gidiş gelişleri sırasında bir kıza aşık oluyor.Bir süre sonra evleniyorlar.Filmde hoşuma giden kısım karısı sürekli bu kişiyi bekliyor.Tanıştıkları andan ölene kadar.Ondan hiç vazgeçmiyor.Bir başkasına gitmiyor.Ne olursa olsun bekliyor.Hem de ilk günkü heyecanla aynı histe bir bekleyiş.




Gerçekten bu kadar beklemeye değer mi? Bizim hayatımızda da bu derece beklenmeye değer biri var mı ya da bu kadar beklenmeyi hak ediyor mu?Filmde belki bu soruların cevabını bulabiliriz.




Bayan oyuncu olarak Rachael McAdams oynuyor.Daha önce "Not Defteri" filminde oynamıştı.O filmdeki performansını beğenmiştim.Yine burada da çok iyi oynuyor.

Filmde bazı üzücü sahneler var.Hiç beklenmedik sahneler bulunuyor.O kadının yerinde iyi ki de değilmişim dedirtiyor insana.Ama güzel bir yapım.Eğer farklı bir romantik film izlemek istiyorsanız mutlaka izleyin derim.

(¯`v´¯)
`*.¸.*´
¸.•´¸.•*¨) ¸.•*¨)
(¸.•´ (¸.•´ .•´ ¸¸.•¨¯`•. Pin It

4 Ocak 2010 Pazartesi

3 Kar Sevinci





Kış geldi ve kışla beraber herkesin beklediği ama benim beklemediğim kar da geldi çattı bugün.Karı genelde herkes sever ama ben pek sevmem.Beni tanıyanlar çok iyi bilirler.Sıcak hava her zaman tercihimdir.Karla ilgili olumsuzluklar yaşadığım için biraz ondan da kaynaklanıyor tabi.Karı sadece resimlerde görmek veya camın ardından izlemek benim için daha keyif vericidir :)




Kar haberini dün akşam İstanbul'da yaşayan bir akrabamın iletisinde gördüm:"İstanbul'a lapa lapa kar yağıyor." Hemen kafamda olumsuzluklar kurmaya başladım:"Yarın sabah her taraf kar olur, yollar kapanır, arabalar gelmez.Okulun yolu zaten bayır bir de buz tutar ben de o klasik çizmelerle kayar düşersem millete malzeme çıkar :)" bunları kurdum durdum.Sabah bir uyandım tabi beklenen son, her taraf bembeyaz.Ama düşündüğüm kadar çok yağmamıştı buna sevindim :) Okula bir gittim orada kardan eser yok.Bu da ayrı bir sevinç tabi benim için :) Benim oturduğum yer şehrin biraz yüksek kısmında bulunduğu için biraz daha soğuk ve dolayısıyla kar yağdığı zaman genelde yarım metre civarı oluyor.Ama şimdi belki de bu yılın ilk karı olduğu için biraz daha acıdı sanırım :) Ama daha fazlasının gelmemesini umut ediyorum :(



Okuldayken bir ara hafiften kar çiselemeye başladı.Aman Allah'ım o nasıl bir çığlıktır öyle.Bütün okul sesten yıkılacak!Herkes sevinçle bahçeye koştu.Tam da tenefüsteydik.Bahçede ordan oraya koşturanlar, karın altında dans edenler, hala sevinmeye devam edenler...Beni mutlu etmeyen bir şeyin çocukları bu derece mutlu ettiğini görmek güzeldi.Her yaşın ayrı bir güzelliği var; ama çocukluk başka hem de bambaşka...




Resimler Kaynak


(¯`v´¯)
`*.¸.*´
¸.•´¸.•*¨) ¸.•*¨)
(¸.•´ (¸.•´ .•´ ¸¸.•¨¯`•. Pin It
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...