-->

15 Ocak 2011 Cumartesi

10 Bugün Doğum Günüm Blog...

Mutlu muyum? Mutluyum galiba.Hiç beklemediğim, tahmin etmediğim arkadaşlarım doğum günümü kutladılar.Eski öğrencilerim sevgi sözcükleri gönderdiler.Örnek aldığım değerli hocam doğum günü mesajı göndermiş.Hatırlanmak çok güzel bir şeymiş.Bugün bir kez daha anladım blog.

Mutsuz muyum? Eh bir yaş daha yaşlandık.Ömrümden ömür gidiyor derler ya işte bu doğum günleri tam o sözü hatırlamak için maalesef uygun bir gün : ) Ama olsun ben  yine de her yaşın ayrı bi güzelliği var diyerek kendimi avutmaya çalışıyorum : )

Sanırım bugünlük geçerli olan bi söz daha :Her şeye rağmen hayat yine güzel be blog : ) Pin It

11 Ocak 2011 Salı

4 "Sonra Sen Geldin, Saklandığım Yatağın Altına Başını Uzattın"

İncir Reçeli'nin resmi fragmanı çıktı.Ben bu fragmanı çok sevdim.

Bu filmi bu kadar sevmemin nedeni filmdeki repliklerin çok etkileyici olması ve Melike Güner'in oyunculuğunu beğenmem.Tabi Halil Sezai'nin o güzel sesiyle söylediği şarkıları da es geçmemek gerek.

Fragmandan da anlaşıldığı üzere bizi bir aşk hikayesi bekliyor ama diğer aşk filmlerinden farklı olarak repliklerin, sanki bir şiir dinliyormuş izlenimi bırakması.

Ayrıca belirtmeden geçemicem fragmanın giriş kısmındaki eğlenceli müziğe bayıldım : )



Dokunmayı anlat bana,
Parmak uçlarında atışını yüreğin...
...
Bana "senli" bir masal anlat,
Gökten hiç elma düşmesin sevgili...




Fikrimde tarifsiz gülüşün
Cebimde koca bir "Hoşça"kal...



İNCİR REÇELİ-RESMİ FRAGMAN
Yükleyen Heratanya. - TV dizilerini ve programlarını online izleyin. Pin It

5 Ocak 2011 Çarşamba

8 Eski bir dost gördüm dün...

Dost demek ne kadar doğru orası belli değil.Dostluk adına doğru şeyler yapıldı mı bu ilişkide işte orası hiç belli değil.


Üniversite yıllarında en samimi arkadaşım.4 yılımı birlikte geçirdiğim ev arkadaşım.Şu an aynı şehirde yaşadığım insan.En önemlisi birlikte hayaller kurduğumuz kişi.

Üniversite bitti.Evimizi dağıttık geldik memleketimize.Aynı şehirde yaşamaya devam ettik.Birlikte anılar paylaşmaya da.

Sonra benim kendisine karşı bir kırgınlığım ve kızgınlığım oldu ve bir süre uzak kalmayı tercih ettim.Bu benim karakteristik özelliğimdir, birisine kızdığım zaman onunla kavga etmektense bir süre ondan uzak kalmayı tercih ederim.Eğer iş kavgaya dönerse geri dönülmez bir yol olur.Ki ben zaten böyle şeyleri kendime yakıştırmam.Yani o kadar çok şeyimi paylaştığım insanı öyle kolay kolay çıkaramam hayatımdan.Çıkarmak istemem.Ne zamanki hatalar, sorunlar büyür ve bir dağ olur.İşte o zaman her şey biter.Ama tek bir kalemde değil.

Benim bu uzak duruşumdan sonra bana hiçbir zaman sebebini sormadı.Hiç aramadı.Belki sorsaydı konuşarak çözebilirdik.Ama o süre içerisinde çok şey yaşandı.Bir gün nişanlandığını öğrendim ve sonra bir gün de evlendiğini…Ne kadar üzüldüğümü anlatmaya kelimeler yetmez.

Sonra zaten hiç görüşmedik.Ta ki düne kadar.Meğer haftalardır aynı kurstaymışız ama haberimiz yokmuş.Eşinin benim sınıfıma gelmesi sonucu karşılaştık.

Gülümsedi, yanıma geldi ve sarıldı.Sanki hiçbir şey olmamış gibi.Sanki daha dün görüşmüşüz de bugün buluşuyormuşuz gibi.Sanki aradan yıllar geçmemiş gibi…

Ama arada o kadar çok şey vardı ki.Kızgınlıklar, kırgınlıklar, yeni hayatlar ve bir bebek …

Hamileydi.3 aylıkmış.Teyze oluyormuşum falan diye başladı anlatmaya.Hiçbir şey olmamış gibi.

Üzüldüm, neden böyle oldu diye.Ne kadar büyük bir şey yaşadık ki böyle ayrı düştük diye.

Ben olsam onun yerinde ne yapardım diyorum şimdi.Arardım sanırım.Ne yaşanırsa yaşansın birlikte kurduğumuz hayallerin hatrına arardım diyorum, bütün hayallerin hatrına…

Şimdi düşünüyorum yeniden her şey eskisi gibi olur mu diye.Çok zor sanki. Pin It
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...