-->

30 Mart 2011 Çarşamba

9 İthal Bakan İstiyoruz!

Sevgili Milli Eğitim Bakanımız yurt dışından İngilizce Öğretmeni getiriyormuş.Ülkemizdeki öğretmenler yetmemiş demek.Her yıl 10 bin olmak üzere 4 yılda 40 bin yabancı öğretmen gelecekmiş.

Peki ülkemizdeki öğretmenler bu kadar mağdurken yurt dışından öğretmen ithal etmek de neyin nesi?Eğer ülkendeki öğretmenin yeterliliğinden bi şüphen varsa üniversitelerde değişikliğe gidersin.Sonuçta bu öğretmenleri de yetiştiren sensin.Kendine güvenmiyor musun da yurt dışından getiriyorsun?

Ülkedeki öğretmenlerin durumu içler acısı.İşsizlikten intihar eden mi dersin, diplomasını bir hayvana asan mı...

Haberlerde görüyorum Doğu'da öğretmensizlikten çocuklar kendi kendilerine öğretmenlik yapıyorlar.Onlar öğretmene, öğretmenler de öğrencilere muhtaç.Ama bu ikisini bir araya getiren, getirmeye çabalayan yok.

Ülkedeki öğretmenlere gelince bütçe yok deniyor, peki yurt dışından geleceklere bütçe nasıl ayrılıyor?

Ben İngilizce Öğretmeni değilim ama İngilizce Öğretmeni olan bir sürü arkadaşım var.Olacak olanlar da çabası.Bugün onlara yapılan bu haksızlık yarın bize de yapılabilir.

Önce ülkedeki gerçekleri görmek gerek.Ortada bir sorun varsa o sorun kökten çözülmeli, üstü kapatılarak olmaz bu iş.Daha gerçekçi çözümler üretilmeli.Ülkedeki insanlar mağdur edilerek bir yere varılamaz.

Bu fikri destekleyenlerin de şahsen vicdanından şüphe duyuyorum. Pin It

14 Mart 2011 Pazartesi

4 Hoşgeldin Bahar

Güneş yüzünü gösterdi ya benden mutlusu yok bugünlerde.En sevdiğim mevsim gelmiş daha ne olsun :) Belki yine soğuk gelir arada ama olsun bu karlı günlerden sonra bugünleri de gördüm ya bu bana yeter.

Sabah pencereden içeri vuran ışığı görünce uyuyamadım bugün.Bu güzel günün tadını çıkarmak istedim.Balkona çıkıp etrafı seyrettim.Güneşin sıcaklığını bütün iliklerimde hissettim.Güneşle birlikte etraf ne kadar da güzel.Her şey en güzel rengine bürünmüş.

Etrafı seyrederken bahçede birkaç güzellik gördüm.Baharın müjdecisi çiçekler.Onları görünce daha bi iyi hissettim kendimi.

Bu arada uzun zamandır yazmadım çünkü bloguma girebilen kimse olduğunu düşünmüyordum.Ama bugün gördüm ki hala girebilen kişiler, burayı takip eden kişiler var.O yüzden yazma zorunluluğu hissettim kendimde.Aslında ne kadar da alışmışız bloglarımıza.Yazma duygusu o kadar işlemiş ki içimize istesek de ayrı kalamıyoruz.Dönüp dolaşıp yine burada buluyoruz kendimizi.

Pire için yorgan yakan zihniyetleri de kınıyorum."Hayallerine dokun" diyorsunuz.Başkalarının hayallerini elinden alarak mı bunu başaracaksınız.Emin olun ki  kimsenin buna gücü yetmez.Siz sadece kendinizi kandırırsınız.







Bu mavi minik çiçeklere aşık oldum : ) Merdivenin kenarında kendiliğinden bitivermişler.




Pin It
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...